Âşıkın vücûdu, gamdan yuğrulmuş,
Kaanûn-u Rabbânî, böyle kurulmuş;
Onların kanları, varıp denize,
Karışıp, hallolup, böyle durulmuş.
Gaayetle berraktır, tahammül suyu,
Tasfiye edilmiş, değildir koyu;
Ahlâkları bitmiş, kalmış sâde aşk,
Hazreti Ahmede, ulaşmış huyu.
Tekâmül-eylemiş, dîn-ile îman,
Orda hitam bulmuş, vakıtla zaman;
Gözlerinden çıkar, sırr-ı ilâhı,
Oku: olmuşlardır, bir canlı Kur’ân.
Dürülüp de kalmaz, söyleyen Nâtık,
Okuyan insana, her vakıt açık;
Gaflet-uykusunu, hazmeylemişler,
Kalbleri uyuşmaz, her vakıt ayık.
(Hayyülkayyum)durlar, çünkü ölmezler,
Dünyâ zevki için, bilip, gülmezler;
(Emre)! secdeleri, bakan göz ile;
Toprağın üstüne, hiç bükülmezler.
Mevlâdan almışlar, ölmedik canı,
Rahmete karışık, bitmez-ihsânı;
Kendinden söylemez, (hâl-ehli)olan,
Dillerinden çıkan: Hakkın lisânı.
Zapteden: Müncibe Görgün ve Torun İsmâil Emre.
Namrun, Saat:20.45
26.6.1962