Bülbüller uçtu da, boş kaldı yuva,
Nereye götürdü, ilâhî hava…
Düştü içerime, bir yakan ateş,
Kimlere edeyim, Yârabbî şekvâ?
Her olan işlerin, sebebi, sensin,
Sana sâdıkların edebi, sensin;
Gözler kaleminden yazarsın kalbe,
Dilsiz okuyanın mektebi, sensin.
Bir kerre bakınca, edersin efsûn,
Ona saray olsun, olmuşken meftûn;
(Secde-Rahman) derler, eğilmek değil,
Huzûrda durunca, bükülmez boyun.
Yüzünü göreni, yutar bakışın,
Çünkü (Kaabe Kavseyn), o iki kaşın;
Seni bilen île anlıyan, sensin,
Ne eşlerin vardır, ne de yoldaşın.
Alına tutulan, oluyor gaaib,
Bilmek istiyene, gelir acâip;
(Emre)nin kolları, bağlı karşında,
Kimsesiz kalınca, sen oldun sâhip.
Hurufsuz ve savtsız, sen dersin: güven,
Yabancı değildir, dil ile döven;
Bakış kollarını, sardın boynuma,
Bitti senden başka, kendini seven.
Zapteden: Müncibe Görgün.
Namrun, Saat:9.45
21.6.1962