Bakarak gözlerin, olmuştur mahmur,
Sırr-ı İlâhîye, kim olmuş me’mur?
Beyin damarını, boyayınca kan,
Ne düşünce kalır, ne de bir umûr…

Her gözler kapanır, sanki bir mevtâ…
Ne hayır görünür, ve ne de hatâ;
(Uyku, ölümlerin kardeşi) denmiş;
Nerelere gitti, o Âdem Ata?

Sanki bir terziydi, o İdris nebî…
O da gaaibolmuş, topraklar gibi;
Dibi ve bucağı, bulunmaz hâldîr,
Düşünsen, bilinmez, nedir sebebi.

Dokuzyüzelli yıl, durdu Nûh nebî,
Herkese okuttu, ârı, edebî;
Vicdanda duruyor, okutan hoca,
İnsan vücûdudur. etten mektebi.

Ancak bir aşk-imiş, onun tahsîli,
Bitirenler, olur, âleme velî;
Her zerreden söyler, dinlemez kimse,
Vicdan kulağına, onların dili.

O sadâyı duyan, bilir mi ölüm…
Küt olan nefsine, olur mu mahkûm?
Herkes ahlâkına, olmuş bir esîr,
Kimisi zâlimdir, kimisi mazlum.

Aklına güvenen, çekiyor azap,
Dinlemiyenlere, değildir hitap;
Safâ âlemine, girdirsen onu,
Zannı ve gümânı, ediyor hesap.

Göz önüne çıksa, Mânevî Hünkâr,
Ehli azâb-olan, ediyor inkâr,
Onun için (Emre), satıldı ona,
Ne zararı bilir, ne de, o, bir kâr.

Kendisini verdi, zevku sefâya,
Canlı cenâzedir, geziyor gûyâ…
Hayyülkayyûm olan, (insan)a söyler,
Kalbi katı olan, sanki bir kaya…

Zapteden : Fehmi Görgün.
Saat:18.45


24.3.1961