Anlaşılmaz visâlimiz,
Gizlenmiştir ahvâlimiz;
Zümrüdüanka tutuyor
Aşktan yapılmış alımız. (1)
Eğer âşık isen, gel, bak,
İlmimiz akıyor: ırmak;
Tutturur, Mevlâya verir,
Bakışımız, olmuş tuzak.
Târîf-edeyim, hâl nola:
-Neler ihsân eder kula… –
Gözşâhımız esrâr-olmuş,
Ordan seyrediyor Mevlâ.
(Yehdiyallah limen yeşâ’),
Tac giydirir nice başa.
Vakıt geçirme sen, (Emre)!
Ona yetiş koşa koşa.
Zapteden: Müncibe Görgün, Kemâl Gökçe.
Saat:20.18
(1) Al = Av hayvanlarını tüfek menziline ve vuruş sâhasına getirmek için kullanılan üstü boyalı ve şekilli, çıtalarla gerilmiş bez. “Bizim, av için kullantığımız Aşk alı, keklik gibi kuşlar değil, Zümrüdüankaa kuşları tutar. 11.3.1961