Eğer açılırsa gül,
Şen olur bütün gönül;
Yetişirse bir meyva,
Emir verirler: Bükül!

Toprağa döner yönü,
Unutur ayı, günü;
Tutar iki cihânı
Âşık olanın ünü.

İşitir bütün kulak,
İşâret eder parmak;
Açıl gönül gözleri!
(Hacerül’esved) e bak!

O, bir kara taş değil,
Taşlara yoldaş değil;
İnsanların gözüdür;
Her gezdiren baş değil.

Gözlerini dik ona,
Tavâf-et kana kana;
Rengi siyahtır ama,
Ayna imiş Rahmâna.

Uyan da tavâf-eyle,
Mekân-olmuş kâmile;
(İlm-i Ledün) sırrıdır,
Vakıt gelmiştir, söyle.

Nurdur, görünür siyah,
Gören, candan eder âh;
(Emre) çıktı aradan,
Sadece kaldı Allah.

Zapteden: M. Görgün, Z. Oralkan, V. Erbaş.
Gaziantep, Saat:20.30


16.11.1960