Boyanmıyan havamıza,
Dâhil-olmaz yuvamıza;
Canından geçenler girer,
Bu kavrulmuş tavamıza.
Giremezse, kalır garip,
Bizler olamayız sâhip;
Bu gönülde nağme çalar
Nice bülbül, çok andelip…
Îşitene, güzel sadâ…
Rûhu, alır bizden gıdâ;
Yok olmuştur birçok başlar,
Boş yerine olmuş fedâ.
Böyle yazılmıştır yazı,
Âşıklar almış murâzı;
(Kirâmen Kâtibîn)dir o,
Kabûl etmez îtirâzı.
Senden sana olur suâl,
Eğer edemezsen visâl;
Varıp yüzünü görürsen,
Dönmez dilin, olursun lâl.
Burda bitir hesâbını,
(Hak kaanûnu) kitabını;
Yüzlerinden ref’eylesin
Yetmişiki hicâbını. (1)
(Yehdiyallah limen yeşâ’),
Şerîki yok Onun, hâşâ!
(Emre)! vârı, Ona git, ver,
Ebedî, ezelî yaşa.
Zapteden: F. Görgün, E. Başman.
Namrun,
(1) Senin yüzlerinden, senin yetmişiki hicabını kaldırsın. 24.7.1960