Çeşitli yaratmış, Allah, kulunu,
Herbirine göre, hayat yolunu;
Oradan giderler, yine aslına,
Burada bırakır, sağla solunu.
Bâzısını yapmış, gaayetle doğru,
Kimisine baksan, eğri, bir uğru; (1)
Kimisi akıtır, gözlerinden yaş,
Kimisinin gözü, taş gibi kuru.
Bâzısına baksan, gaayet hîlekâr,
Bâzısına baksan, dâim tövbekâr;
İçlerinde vardır, cevherli insan,
Gözleriyle görüp, eyliyor ikrâr.
Bâzısına baksan, buz gibi donmuş,
Hareketi yoktur, bir yere konmuş;
İçinden çıkıyor, kıymetli cevher,
Bulmuş (Sevgili)yi, canını sunmuş.
Bâzısına baksan, mum gibi sızar,
Bâzısına baksan, her şeye kızar;
Bâzısına baksan,gönül sultânı,
Bâzısına baksan, çok gönül bozar.
Bâzısına baksan, verilmiş hayâ,
Bâzısına baksan, sanki bir kaya;
Bâzısına baksan, yüzleri yerde,
Tanrıyı saklamış, beşerdir gûyâ…
Onlar olmuşlardır, aşka pervâne,
Mevlâ için ağlar, dâim dîvâne;
Bu (Emre)nin gönlü, dopdolu durur,
İsteyene sunar, olmuş meyhâne.
Gözler ışığından, onun şarâbı,
İçenin, ölüyor, bütün azâbı;
Hesapsız esrarlar, gizlidir orda,
Herkesler göremez, vücuttur kabı.
Zapteden: Müncibe Görgün.
Namrun, Saat:7.20
(1) Uğru = Hırsız. 19.7.1960