Bakın bu kime benzer?
Mahmur gözünü süzer;
Vücûdu ayrı ise,
Gözü gönlümde gezer.
Dolanır, eder ferah,
Bakışları çifte mâh;
Eller ne derse desin,
Âşıkta olmaz günah.
Olduk, biz hoşlanırız,
Severek taşlanırız;
Bildik: dünyâ muvakkat;
İçinde yaşlanırız.
Olmayız bizler mevtâ,
Çünkü etmeyiz hatâ;
Gördük, gözsüz değiliz,
Yürüdük yedi kata.
Sarayıdır Sultânın,
Her ellerden tutanın;
Söylediğim, kul değil,
Gönüllerde Yatanın.
Bu diriltir her canı,
Âşık eder insânı;
Bak, (Emre)nin kalbine,
Gezdi, kurdu mekânı.
Bırakmadı hiç müşkil,
Âzâsını etti dil;
Eriştirdi bir güne,
Zıyâsı olmaz zâil.
Gel sen (Emre)! kurbân-ol
İrfâniyetten kurtul;
Diyorlar sana: dinsiz;
Bir noktada olmaz yol.
Orada oldum gaaip,
Bütün varlığa sâhip;
Söyle hâl lisâniyle,
Derdini yazsın kâtip.
Okuyan, olsun aşı,
Âşıkların yoldaşı;
Tekrar tekrar fedâ et
Bakışına bu başı.
Ne anladın cihandan,
Sevme, eylemez handân;
Yak da eser kalmasın
(Benim!) dediğin candan.
Kalsa, çıkarır oyun,
Anla, varlıktan soyun;
(Emre)! eğer ben! dersen,
İblis, eğdirmez boyun.
Seni de eder mahrum,
Zor ile oldun mazlum;
Gözünden gören O’dur,
Hâllerin O’na mâlûm.
Onun için, yok gizli,
Senden söylüyor dili;
Dudaklarına koydu
Sır söyleyen Cibrîli.
Zapteden: Müncibe Görgün.
Namrun, Saat:11.45
12.7.1960