Boyu Tûbâ dalıdır,
Bilmem kimin malıdır?
Yüzünün gülüşünden
Yüreğim yaralıdır.
Her yanına doldu kan,
Bakar, çekerim hicran;
Çâresini bulamaz,
Gelirse yüzbin Lokman.
Gözü: açılmış bir gül,
Gördü, takıldı gönül;
Ben bu dertten ölürüm,
Acı da yüzüme gül.
Nereden düştüm derde…
Nasıl ceryanlı Dîde?
Bulamam ben kendimi,
Kalkmazsa senden perde.
Söyler bendeki bu dil,
Aşkı, eyledi zelîl;
İbret-etti âleme,
Gözümden ayrı değil.
Ağlar, akıtırım su,
Yok aklımın korkusu;
Bilmem nasıl avladı,
Nazardan kurdu pusu…
Haktır, görünür insan,
Rahîm’dir, hem de Rahman;
Konuşur içten içe;
Bu bir hurufsuz lisan.
Olmak lâzımdır esrâr;
Bu (Emre)yi yakan: Yâr;
Karışmıştır göz göze,
Ayna, kendini arar.
Zapteden: M. Görgün, Ö. Altınören.
Namrun, Saat:21.15
8.7.1960