Cennet bağında bülbülüm,
Onu âşık eden gülüm;
Diri oldum, yoktur ölüm,
Kimseler bilemez beni.
Bâzı, olurum bir toprak,
Benimledir her dört bucak;
Güneş ben’im, hem de berrak,
Kimseler bilemez beni.
Etten, tenden giydim libas,
Âdem ile ettim temâs,
Havvâ ile tutarım yas,
Kimseler bilemez beni.
Benim ile iki cihan,
Âşikârım, hem de nihan,
Rahmeyleyen ben’im Rahman,
Kimseler bilemez beni.
Her zerrede benim canım,
Söyliyendir hep lisânım,
Kayıptır ad ile sanım,
Kimseler bilemez beni.
İğvâ eyleyen Şeytan’ım,
(Ahsen-i Takvîm) insanım,
Pîr değilim, nevcivânım,
Kimseler bilemez beni.
Eyleyip de Eden ben’im,
Hem gelen’im, hem giden’im,
Hareket eden beden’im,
Kimseler bilemez beni.
Anca bilirim ben beni,
Giydim kan olmuş kefeni,
Gezerim bütün bedeni,
Kimseler bilemez beni.
İstiyen, yanmalı aşka,
Âşık olmalı (Bu Hakka),
Yok olmalı baka baka,
Kimseler bilemez beni.
Hem bahârım, yaz ile kış,
Ben’im bu ateşe yanmış,
(Emre)! söyleyene yapış;
Kimseler bilemez beni.
Anca (Yokluk)tur çâresi,
Ateşlerde yak kafesi,
Senden sana dinle sesi;
Kimseler bilemez beni.
Diyen ben’im, duyan ben’im,
Bir çığıra uyan ben’im,
Bu gafletten uyan: (Ben’im!),
Kimseler bilemez beni.
Mâni’ oluyor bu varlık,
(Benlik), ediyor karanlık,
Benim yüzüm dâim açık,
Kimseler bilemez beni.
Bilen, bilir güle güle,
Gözünden sular döküle;
(Emre)! bütün varlık öle;
Kimseler bilemez beni.
Seven ben’im, sevilen’im,
Döven ben’im, dövülen’im,
Her lisandan övülen’im;
Kimseler bilemez beni.
Zapteden: Müncibe Görgün, Naciye Özhatay.
Namrun, Saat: 22.00
16.6.1960