Yârabbî! bu nasıl hâl…
Yine açıldı (Cemâl);
Bizi gelip sarmışken,
Göze görünür hayâl.
Sensin ebedî Mevcûd,
Sarayın imiş vücud;
Kaşın ile gözüne,
Âşıklar eder sücûd.
Mekânın imiş harap,
Yüzündür canlı Kitap;
Hareketsiz namaza,
Uyduk, yüzündür mihrap.
Dirildik kıla kıla,
Gizlendin âşık kula;
Bildik, selâm vermeyiz
Dönüp de sağa, sola.
Sende kokuyor gülüm,
Sende yanmış bir külüm;
Bu canım senden geldi,
Nasıl yaklaşır ölüm…
Rumûz-imiş Azrâil,
Benden söyler Cebrâil;
Gözlerimden bakıyor;
Nasıl seyretsin alîl?
Kolay mı tahammülü…
Edilmez tenezzülü;
Mevlâ ile bir oldu,
(Emre), olur mu ölü…
Zaptedenler: M. Özhatay, V. Değirmenci, H. İnep, Emine Başman, Şengül Altınören, Mehmet Hızlı, Ali Kıvanç, Raci Kükürt.
2.1.960 Saat:00.00 – 00.15