Senin için, Dilber! benim figaanım,
Vâdeyledim, sana, fedâdır canım;
Mihrâbım yüzündür, ederim secde,
Gözlerimle gördüm, seni Rahmânım!

Şükür, kabûl oldu benim niyâzım,
Nâfile kıldığım (Dâim Namaz)ım;
Duvarları nurdan inşâ edilmiş,
Benimle berâber, oldu Hicazım.

Ederim her zaman, aşk ile tavâf,
Benimle berâber, (Zümrüt) ile (Kaf);
Dünyâ illetinden, olmuş tasfiye,
(İki Diyar) değil, gaayetle çok saf.

Orda kabûl olur, edilen dilek,
Ben secde ederken, berâber melek;
Felekkiyât ile, Kürsü ile Arş,
Dağlar ile taşlar, hem dahî çiçek.

Muhammed Emîn’dir, benim îmânım,
Aldı kabûl etti, şükür, Rahmânım;
(Nefahtü) sözünü, kulağım duydu,
Ondan ayrılır mı, bir zerre, canım…

Diri tutan rûhum, (İnnâ lillâh)tan,
Ben hay iken gitti, gezdirdiğim can;
(Emre) meyil vermez, taşa, toprağa,
Ona emreyledi, Hazreti Rahman.

Zapteden: Fuzûle Emre
16.12.954 Saat:21.05