Aşağıdaki doğuş, Emre yatağa uzandığı sırada doğmuştur:
Sular söndüremez, aşk ataşını,
Siyah zülfü kapar, Yârin kaşını;
Kimse ayıramaz, hiç birbirinden,
Âşık olanların, can yoldaşını.
Biraraya gelmiş, hilâle benzer,
Geceleri, düşte, hayâle benzer;
Gözlerinin yaşı, durmadan akar,
Kâselere konmuş, zülâle benzer,
Domur domur dursa, mercana benzer,
Ölüp dirilmiyen, bir cana benzer;
Tebessüm ederek, bir kerre gülse,
Bitip tükenmiyen, ihsâna benzer.
Hayatlar bahşeder, iki dudağı,
Batmıyan güneştir, Yârin yanağı;
Yetmişiki dili, bilir de söyler,
Eğer kalem tutsa, iki parmağı.
Sadâsını duyan, oluyor meftun,
Sahî: kimseleri, eylemez mahzun;
Mahmur bakışları, birçok kalbleri
Ateşlere verir, hem de eder hûn:
Sesini işitip, bakıp göreni.
Gün nûruna benzer, Yârimin teni;
(İsmail Emre)yim, dâim öğerim,
Baktıkça yakıyor, söyletir beni.
Sevdâ-yı zülfüne, gelmiş, tutturmuş,
Bu iki cihânı, o unutturmuş;
Gözünün şavkına, sarınca beni,
Aşkın ateşine, almış, yutturmuş.
Çalıştım, çalıştım, kurtulamadım,
Canı gaibettim, hiç bulamadım;
Kirpikleri gelip, tuttu yakamı,
Çırpındım, çırpındım, yok olamadım.
Zapteden : Vasfiye Değirmenci
Saat: 2.10
14.12.1952