Aşk geldi bize yine,
Benziyor “bâtın gün”e (1)
Âşık olsa oynardı
Ortada döne döne.
Gözlerim doldu suya,
Hak sözü duya duya;
Âşık gerek dinliye,
Bu kelâmlardan doya.
Görenler olur diri,
Senin gibi bir pîri;
Gamdan hiç kurtulamaz
Görenler sen Dilberi.
Hakkın hikmeti büyük,
Aşksızlara gelir yük;
Hak kelâmı duyamaz,
Kalbi olan söyünük.(2)
Ben bu sırrı diyeyim.
Gamdan gömlek giyeyim;
Dosta âşık olana
Yatıp boyun eğeyim.
Ben söylerim, o uyur,
Der ki: kelâmı duyur;
Mâdem âşık değilsin,
Sen bizlerden uzak dur.
Âşık bekler niyazı,
Fakat olmalı gazi;
Körler bunu okumaz,
Bu, yazılar beyazı.
Zor görülür bu satır…
Âşıkta olmaz hatır; (3)
Yazıyı okumağa,
Uğraş da benliği kır.
Sende var ise onur,
Bu âlemden uzak dur;
Benliği kırmak için
Bağrına taşları vur.
Bulunursa sende kin,
Bu makamdan geri in;
Bir kişide kin olsa,
Fayda vermez ona din.
Eğer var ise haset,
O gönül olmaz cennet;
Hasedi terkedersen
Nur olur sendeki et.
Sende var ise buğuz,
Bu yemeğe konmaz tuz;
Eğer sen âşık isen
Bu kapıda bekle uz.
Sende var ise gadap, (4)
Çözülmez Haktan nikap;
(Emre), sözüm sanadır,
Bu sözlerden hisse kap.
(1) Bâtın güneş.
(2) Söyünük = sönmüş.
(3) Âşık, hiçbir şeye gücenmez, onda gönül ve izzeti nefis yoktur.
(4) Gazap.