Dedikodu dinleme,
Aşk gelmeden inleme,
Dost sesini duymadan,
Kulaklarım, çınlama.

Aşktır bizlere kale,
Âşıklar orda kala.
Haydi Dosta gidelim,
Canımızı aşk ala.

Ben gizli ilim dedim,
Aşka olmuştum teslim;
Benim hâlim gizlidir,
Acep beni gördü kim?..

Bildiriyor gözyaşı,
Gözyaşı yapar aşı;
Gözümüz açılırsa,
Dost bize durur karşı.

Oyna da biraz yorul,
Yorul da o Dostu bul;
Şehid olan buluyor,
O Dost eliyle vurul.

Vurduğu hançer: Ataş…
Seyretsin kavim, kardaş…
Ben hançeri yer iken
Bilmiyenler atar taş.

Görünürler arkadş,
Derler: feda olsun baş!..
O sözler gerçek değil,
İçten ederler savaş.

Onlar Hakkı göremez,
Bu hâle can veremez…
Sen âşık isen korkma,
Yananı nâdân görmez.

Münkirler aşktan çakmaz.
Bu aşk onları yakmaz;
Bu hâli bilmiyenin
“Basir” yüzüne bakmaz.

Onlar bu ilmi duymaz,
Duyanlara uyamaz,
Secde ederler, boşa…
Taşa kılarlar namaz.

Ne kadar söylesek, az…
Ruhları değil şahbaz;
Canını terketmiyen
Maşuktan muraz almaz.

Âşık olan uyumaz,
Dostu görmezse yatmaz,
(Emre) canı değişti,
Can vermeyene satmaz.