Candan ötesini, bilmesi ne zor…

Görmek için gerek: birşey görmemek;
Yâr aklıma düşse, dünyâ görünmez,

Candan ötesini, bilmesi ne zor…
Bileyim diyenler, gözünden mâzur;
Sen vâkıf olmayı, eğer dilersen,
Bu ölümden evvel, ölenlerden sor.

Târîf ederler ya, değildir vücut;
Her var gelir, geçer, O durur mevcut;
Sen âgâh olmayı, eğer istersen,
İçerin söylesin; dil, etsin sükût.

Bilenler, bilmiştir, onu böylece,
Kendisi yok olmuş, bakıp görünce;
Bu, (Ümmülkitap)dır, satırı olmaz,
Dilsiz okunuyor; olur mu hece…

Mevtâlar gibi ol, eyle mürâcât,
Can alıp gidersen, koparınğ afat; (1)
Zerre kadar bilgi, berâber olsa,
Yüzüne gülüp de, eylerler murtad. (2)

Varıp yaklaşınca, lâl olmalıdır,
Bilgilerden geçip, mal olmalıdır;
(Mantık)la (Maânî) ateşe keser,
(Elif) ile hem (Mîm), (Dal) olmalıdır;

(Emre)! senin baban, Âdem değil mi?
Ondan zuhûr eden, âlem değil mi?
Canlanmıştır; okur, durmadan yazan,
(Nûn)u hazır olan (Kalem) değil mi?

Tahsîli ve ilmi, kitabı yoktur,
Bu cüz’ akıl ile, hesâbı yoktur;
(Mûtû kable en temûtû) olanın,
Beşeriyyet gibi, azâbı yoktur.

Onlar gibi, olsan, canlı cenâze;
Âlem sana demez, (Emre)! geveze;
Bütün bildiklerin, damla değil mi?
Bir varlık kalmasın, al, at Denize.

Zapteden: Vasfiye Değirmenci.
Saat:21.00


(1) Koparınğ = Koparırsın.
(2) Mürted. 3.1.1956