Cânânım sensin kıblem,
Ben secdeye eğilem;
Eğer seni görmezsem
Gönlüme dolar elem.
Sensin bana secdegâh,
Görün, kaşları siyah!
Ben aşkına (1) düşeli
Yandım, olmadım iflâh.
Yandım aşka düşeli,
Seninle görüşeli;
Candan yakamı tuttu
Senin aşkının eli.
Görmem ben senden başka,
Kurudum baka baka;
Ebedî secde ettim,
Hiç kalkamam ayağa.
Tutmuyor dizim bağı,
Eridi yürek yağı;
Yar aşkına düşenin
Hiç yürür mü ayağı…
Sana taparım Sanam! (2)
Her yanlarım olsa gam;
(Emre) seni görünce
Yüzünden alır ilham. (3)
Burada tükenir lâf,
Görünmeli (Kûh-i Kaf)…
Yârım! senin gözünü
Her gün eylerim tavaf.
Budur benim murazım,
Sensin benim Hicazım;
Zâhirde ben ümmîyim,
Senden okunur yazım.
Her ilim sende mevcut,
Sende görünür “yâkut”;
Sen yüzünü tut bana,
Yanar bendeki vücut.
Karadır, aslı yeşil,
Olur mu görmek kabil?..
Bu aşka düşmeyince
Bu varlık benim değil.
Bu aşk seni uyuttu,
Çünkü eliyle tuttu;
(Emre) seni görünce
Kendisini unuttu.
(1) Senin aşkına.
(2) Sanem = put. “Sanem” kelimesinin halk ağzındaki şekli “sanam”dır.
(3) Buraya kadar olan kısım, ‘de doğmuştur. 9.7.1944