Bütün hâl bulur zavâl,
Aslına eder visâl;
Hakikati göz görmez,
Mâni oluyor hayal;

Hiç görünmez hakikat,
Ordan alınır hayat;
Görünüşün aslı yok;
Bilenler vermez kıymat.

Görünüş, bir gölgedir,
Mâneviyyete esir;
O halleri görenler
Eyliyemez hiç tedbir.

Yetişir, olur teslim,
Ulaşır kalbi selîm
Halini eder tebdil,
Orada biter ilim.

Tükenir hep irade,
Orda yetişir vâde;
Ayıl biçare (Emre),
Sende bu haller nerde…

Hallerin “âlemi fark”,
Yok olursan kalır Hak;
Aman mekânın olsun,
Her şeyi yiyen toprak.


17.5.1946