Bu meseldir, Yârab, yetmiyor akıl,
Kırka bölünüyor, hiç durmadan kıl;
Dünya âlimleri, halle uğraşsa,
Tek bir zerresine, herbiri kırk yıl.
Halle uğraşırsın, olmaz âşikâr,
Gösterilen Delîl, yüzünü kapar;
Kıvılcım bir yerden, çıkarsa eğer,
Gösterilen dahi, ediyor inkâr.
Batmıyan, doğmıyan, güneşe benzer,
Bütün zerre ile, beraber gezer;
Görmek isteyene, etsen işâret,
Elinden gelirse, başını ezer.
Olan fitneliğin, sebebi sensin,
Bu ilmin hocası, mektebi sensin;
Kim seni düşünse, bir hâl oluyor,
Vicdânı, hayâsı, edebi sensin.
Âşikâr edene, koparınğ tûfan,
Verdiğin hayâtı, ettirinğ zindan;
Bütün âlemlere durmaz daşladınğ, (1)
Akıllar yetmiyor, bu mudur ihsan?
Gözüne göstersen, yüzünden nûru,
“Gördüğüm benim!” der, artar gurûru;
Bir de Rahmanlığın îlân edersin:
İşitip görenin, kalmaz huzûru.
Kaldırıp atarsın, kan ırmağına,
Onu bırakırsın, mihnet dağına;
Rızâ gösterince, bîçâre (Emre),
Ateşler doldurdun, ilik, yağına.
Zapteden : Fuzûle Emre
Saat:6.12
(1) Taşlatırsın. 25.7.1953