Bu çeşmeden akar sular,
Testisi boş olan, dolar;
Dostum, sen yüzünü kapa,
Hep münkirler bakar, solar.
Açsana âşıklarına,
Onlar bakmazlar ârına;
Durmadan (Emre) yanıyor,
Hasret olunca Yârına.
Feryadı göğe yayılır,
Yüzünü görse ayılır;
Cihanı âşık doldurmuş,
Akılnan nasıl sayılır…
Bir noktaya olmuşlar cem’,
Bulmuşlar, etmezler sitem.
Yarabbi, bu nasıl yara…
Görünüşün, olur merhem.
Hiç bilemez cerrah dahi…
Ağrıları daim baki;
Bakışı mahmur ediyor,
(Emre) çıkar ordan sâkî.
12.1.1948