Bu aşkı bulan, coşar,
Vahdet iline aşar;
Dostum, seni kim görse,
O, birdenbire şaşar.

Gaibeder kendini,
Aklına gelmez dini;
Ben canımı unuttum,
Tekrar görünce seni.

Acep beni kim anlar…
Yandım, nice haller var;
Bu ateşim hiç sönmez,
Başıma yağsa da kar.

Bu hâlden oldum memnun,
İçim, dışım oldu hûn;
Görünmezsen bana sen,
Her yanım olur odun.

Görün de bana acı,
Âşıkım, hâlim acı;
Bu, bir uzun geçittir,
Hiç görünmez yamacı,

Giren, olur perişan,
Girmek ister bütün can;
Hiç geçmek kolay değil,
Nasıl geçer her insan…

Geçiyor, candan geçen,
O elden bâde içen;
Yaktın, tuttun geçirdin,
Güzel! bakmak için sen.

Bana nasıl kıyarsın?
Merhameti yok (1) Yârsın;
Ben ateşte yanınca,
Acıyı sen duyarsın.

Cânân (Emre) yi yakma,
Ateşlere bırakma;
Eli, yüzü karadır,
Rahman! kirine bakma.


(1) Merhameti olmıyan. 5.11.1943