Bizi yaktı mes’ele,
Dostlar! yanalım bile; (1)
Bu duyulmaz esrarı,
Hakka âşıklar bile.

Ömür geçer durmadan,
Ağlar bu tadı tadan;
Acep kim murad almış
İki yüzlü dünyadan…

Yüzüne güler, bakma,
Sen ona akıl takma,
Ancak bu aşk kurtarır,
Eteğini bırakma.

Sen onu unutunca,
Onu candan koğunca,
Sen o sırrı bilirsin,
Bu aklını boğunca.

Gaflet, esrarlı gömlek,
Bizler yanıp da bilek. (2)
Bu sihirli dünyadan
Dostun şehrine gidek. (3)

Siz seyredin o şehri,
Bura âşıklar yeri;
Birçokları giremez,
Girenler, olur diri.

Bu can imiş bedeli,
Verenindir Dost ili;
Hep akıllılar girer,
Girenler olur deli.

Hep deliler girseler…
Onlara hiç yoktur ser.
Eğer candan geçtiysen
Seni Muhammed bekler.

Âşık ol, gir beraber,
Orda alırsın haber
Var olanlar giremez,
Aman kalmasın eser;

Canı Hakka et teslim,
Bu varlıktan ol salim;
Ben Dosttan emir aldım,
Acı sözleri dedim.

Elimi bu söz tuttu,
Duydum, beni uyuttu;
Kim bu sözü duyarsa,
Hiç ölmez hayat yuttu.

Bu sözü duyan, ölmez,
Çünkü can nedir, bilmez;
(Emre) Dostu görürse,
Kendi kendine gelmez.


(1) Bile = beraber.
(2) Bilek = bilelim.
(3) Gidek = gidelim. 24.1.1944