Biribirisine, benzemez, bir kul;

Yârab! neye benzer acep bu kaşlar…
Nasıl metheylesem, ben bu insanı…

Biribirisine, benzemez, bir kul;
Herbirisi tutmuş, yürüyor, bir yol;
Bir ucu dayanır, mutlakaa sana,
(Gaffâr) ismin vardır, edersin kabûl.

Acep ne olacak çeşitli millet?
Ayrı görmek, olur, görene, illet;
Bilen, bir bakıyor, güneş misâli,
Yanlış görenleri, tutuyor haset.

Sana yaklaşanlar, bir can görüyor,
İçini seyredip, üryan görüyor;
Ehli gafletleri, tutar sıkıntı,
Yüzüne bakmayıp, Şeytan görüyor.

Rahmetin pek çoktur, lûtfet, bağışla,
Hepisi yürüsün, açılmış yola;
(Emre)nin recâsı: kapansın tamu,
Yarattığın kullar, cennete dola.

Bütün hikmetlerin, insan iledir,
Her verdiğin hayat, Rahmân-iledir;
(Mânâ) dedikleri, kapalı sandık;
Açan anahtarı, (İrfân)-iledir.

Zapteden: ?
Saat: 19.30


4.2.1959