Bir hâl, etse tekâmül,
Açılır sanki bir gül..
Yetişirse meyvası,
Emir gelir, der: bükül!
Bir hâl gelir dalına,
Seyredilir halına; (1)
Bahçıvan sahibolur,
O yetişen malına.
Yetiştiysen sen, güven!
Yabancı değil öven;
Uyan meyva! sen dahi,
Aman sakın, deme ben!
Ben! diyen, daim ular, (2)
Çürür de benzi solar;
Dikkat eyle, Bahçıvan,
Gerek olursa sular;
Buna benzer bütün iş?
Kök ol, toprağa bitiş.
(Emre)! yetişen ağaç,
Yeryüzüne bitişmiş.
Şefkat ediyor toprak,
İbret ile ona bak;
Bu toprak tohumunu,
Yine toprağa bırak.
(1): Halına = hâline. (2): Ulmak = çürümek; ular = çürür. Saat: 21.00
2.1.1951