Bir günüm bir günü tutmaz neyleyim,
Gözlerim Gördü, unutmaz neyleyim,
Yâr! seni bulup da derdi söyleyim,
Kurulmuştur kanun, devran böyledir.
Nereden eyledim Yâr ile temas…
Âgâh olamadı Hızır’la İlyas;
Hakikatın aşkı ecdattan miras,
Ateşlerden geçtim, seyran böyledir.
Vakıt vakıt gelip beni yakıyor,
Her zerrattan gelip gizli bakıyor,
Bitmedik ateşini bırakıyor,
Bu acı devranlar her an böyledir.
Birçoğu görünce eyledi sükût,
Çokları görmeğe (1) çaldılar “nâsût”,
Ateşlere düştü görünce Mahmud,
Eğer istiyene, ihsan böyledir.
Bir zaman bekledi Hırâ dağını,
Gezerken eritti kalbin yağını,
Böyle temizledi gönül bağını;
Âşık! ister isen, Rahman böyledir.
Mürşitte eyledi o da mîrâcı,
Böyle aldı, giydi saadet tâcı,
Âşıkların hâli olmaz mı acı…
Hakikat derdine derman böyledir.
(Emre), nerden oldun derde giriftar…
Sabır eylemeye eyledin ikrar,
Sabır eyliyenle beraber Gaffâr,
Dosta teslim olan insan böyledir.
(1) Görmek için. 27.7.1947