Bir ân imiş geçen ömür,
Her gelenler, sanki görür…
Aman gönül! gözünü aç,
Güvenirsen, bırakmaz hür.
Bir aynadır, seyreyle, geç,
Gaafil olma, hepisi hiç;
Tahsîl eyle zevk-i edep,
Bilemezsin, kalırsan geç.
Bu bedenin çürümeden,
Nedâmete sürümeden;
Gaflet, dâim uyanıktır,
Gözlerini bürümeden.
Seni, sonra, eder mahzun,
Sayar isen ay ile gün;
Bütün varlık (ân-ı dâim),
Ebedî ol, sonra öğün.
Bir hâl vardır: diri olmak,
Azaplardan berî olmak;
Lâyık değil her âşıka
Mürebbîden geri kalmak.
Başka bir söz, değil mümkin,
Târîf eder îmanla dîn;
Gir (Gönül)ün kapısından,
Ricâ eyle, versin izin.
Onun ile bir ol, birleş,
Anla, vücut, bak ki: bir leş;
Bir vatana gideceksin,
Orda yoktur ay ve güneş.
Kimsenin yok arkadaşı,
Nefis ile hiç savaşı;
Bir sen varsın, bir de Tanrı,
Ona göre sakla başı.
Kubbe gibi; sanma hamam,
Söyleyenden dinle ilham;
Bir Hicazdır, dört köşeli;
Anla (Emre)! Mevlâ: İmam.
Zapteden: Fuzûle Tezcan
Saat:12.30
15.10.1956