Beni yakar nur tenin…
Hakkı gören göz, senin…
Yolu Dosta doğrudur,
O şehire gidenin.

Gidip orda gezmeli,
Dost nerdedir, sezmeli;
Her gören dayanamaz,
Görenler, olur deli.

Gözü benzer mercana,
Hayat verir her cana;
Onun yüzü görülür;
Meğer (1) gören uyana.

Gözleri sanki yakut…
Gör de canını unut;
Eğer o Dost görünse,
Yıkılıyor cümle put.

İçi görülür gözden,
Ağzından çıkan sözden;
Sen vârını terk eyle,
Vâdini eyle özden. (2)

Gördüm, gözümden gitmez,
Ne kadar öğsem, bitmez;
Sultanın ettiğini
Düşmanlar bile etmez.

O Dilber eder öyle,
Der ki: derdini söyle!
O, ayrı bir lisandır,
Bilinir mi her dile… (3)

Derse, duymaz her kulak,
Mühürünü basmış Hak;
Her adam razı olmaz,
Çün, (4) duysa olur toprak.

Bu hâle olsa razı,
Ondan alır murâzı; (5)
Gözsüz, dilsiz okunur
Haktan yazılmış yazı.

Kara ile bir beyaz,
(Emre), okuyanlar az;
Sözünü kes, epsem ol,
Kimse senden etmez haz.


(1) Meğer = ancak.
(2) Samimî ve ciddî olarak söz ver.
(3) Her dil o “lisanülgayb” ı konuşabilir mi?
(4) Çün = çünkü.
(5) Muraz = Murad. 7.12.1943