Beni ne eyledi, gam ile hicran…
Durmaz tâkîbeder, bırakmaz, her ân;
Taş ile demirden, yürek lâzımdır,
Tahammül edemez, bilirim, her can,
Kerem sâhibidir, ediyor imdat,
Eğer etmez ise, ederim feryat:
Bâzı, belâlara, hasret çektirir,
Bir dem gelir, verir, alırım kat kat.
Arkasından, gelir, yüce tahammül,
Hiçbir ateş yakmaz, olurum bir kül;
Hazîne kapısı, açılır bana,
Arş ile Rahmânı, doldurur gönül.
Sıkıntı tükenir, olurum ferah,
Kimseler hâlime, olamaz âgâh;
Târîf eylediğim: benden banadır,
İstilâ edince, Hazreti Allah.
Âşikâr görünmez, esrârım benim,
Ondan başka yoktur, bir yârım benim;
Aldı, kabûl etti, emel bitince,
Ondan gelir, gider, her vârım benim.
Gözümü gönlümü, eyledi mekân,
Vakıt bir ân oldu, kalmadı zaman;
İrâdemi alıp, mecnûn eyledi,
Bilmem sahrâ nerde, olalı hayrân.
Geçirdiğim günü, edemem hesap,
Canlandı, geziyor, hurufla Kitap;
Acep nere gitti, benliğim, benden?
Gaaibeyleyince, kalmadı azap,
Sıkıntılar, oldu, zevk ile sefâ,
Hüküm eyleyince, o kaftan kafa;
Sözü kulağımı, doldurdu benim,
Hiç meyyâl değildir, başkabir lâfa.
Bilmiyenler, diyor: (Buna ne oldu?
Yolunu sapıttı, renkleri soldu,);
Katra-i âcizdir, bu deli gönlüm,
İki âlemlere, dağıldı, doldu.
Anlatamaz oldum, soranlara ben,
Hâlimi bed huya, yoranlara ben;
Aşk geldi, geçirdi, varlık dağını,
Nasıl görüneyim, duranlara ben?
Beni söyletiyor, (Eyleyip Eden),
Bâzı bu âleme, gelip de giden;
(Emre)den söyliyen, (Dost)un dilidir,
Can, yerini bulsa, ne olur beden?
Zapteden: Vasfiye Değirmenci
Saat: 12.02
21.1.1953