Ateşine düştüm ben,
Küle kesti bu beden;
Hakkın şehitlerine
Lâzım değildir kefen.

Görsem, dersin, bir kere,
Bağlıyorlar zencire;
Hâle razı olana
Allah sabırlar vere.

Çekmek lâzım, ne çare…
Böyle varılır (Yâr) a;
Bu hali bilmiyenler,
Bize derler: biçare!

Bu haller olmaz birden,
Destur almalı pirden;
Bu hale haset eden,
Taş atıyor geriden.

Bizi yakar iken Hak,
Bilmiyenler der: ahmak!
Hâlimizi bilmiyor,
Yanmak! diyor, müstahak…

Aşk gelmemiş başına,
Taş atıyor boşuna;
Lezzeti bilmiyenin
Bu aşk gitmez hoşuna.

Hak âşıkını kınar,
Nidem, onda haset var;
Yüzden “kardeşim!” diyor,
İnanma, içi ağyar.

Hak âşıkına düşman,
İğva eder her zaman;
Bu hayat ortaklıktır
Bizler edelim ihsan.

Kur’andan almaz ibret,
Alana eder hased;
Yalancılara etmiş
Hazreti Allah lânet…

Kalbinden gitse riya,
Hakkın sözünü duya:
(Emre) Haktan istiyor.
Onlara versin hayâ.