Ateşe yandı yürek,
Yüzünü aç da görek;
Yürekten çıkan duman
Arşa oluyor direk.
Duman Arş’ı kapladı,
Anıldı Dostun adı;
Yüzünü (1) seyredince
Yanıyor can bünyadı.
Candan eser kalmaz hiç,
Âşık isen, candan geç;
Her yüzden görünüyor,
(İsmail)! ârif ol, seç.
Nur, ateşten seçilmez, (2)
Bu bir ağı, içilmez…
O güzel Dilberimden,
Ölmeyince geçilmez.
Görenler ayrılamaz,
Saçından çıkar avaz; (3)
Gözü açık olanlar,
Senden gayrı bulamaz.
Her yüzler sana döner,
Seni görmektir hüner;
Başka yüzlere baksam,
Dost! senin aşkın söner.
Ben bakıp yanıyorum,
Beni yok sanıyorum;
Sen yüzünü dönersen,
Candan usanıyorum.
Bilmem ne derde düştüm…
Aşk ilinde görüştüm.
İsmail! aşka yanmak:
Kur’an dediği ölüm. (4)
(1) Senin yüzünü.
(2) Seçilmez = “fark edilmez, farkı yok” manasına.
(3) Seni görenlerin saçından bile ses çıkar.
(4) İsmail! Kur’anın bahsettiği ölüm, işte bu aşka yanmaktan başka bir şey değildir. 6.7.1944