Aşkını ver sen Yârab!
Yüzünden kalktı nikap;
Yüzünü seyredince,
Bize döndü bu dolap. (1)

Mümkün müdür kurtulmak…
Fakat olmalı toprak.
Gözlerimi sen aldın,
Gözlerimle sana bak. (2)

Düşenler kurtulamaz,
Çare dahi bulamaz;
Bu aşkta yanmak gerek,
Başka türlü olamaz.

Bilmekle (3) gelir mi tad…
Perde çeker yedi kat;
Tadını almak için
Bu ateşe canı at.

Tad gelmez, demekle “bal”;
Vücut bulur mu bu hâl?..
Dilberi görmek için,
Bu ateşten sen de al.

Al da varını (4) yaksın,
Cana ateş bıraksın;
(Emre)! yan da ol temiz,
O Dost, yüzüne baksın.


(1) Senin fitnene, aşkına tutulduk.
(2) Benim gözlerimle kendine bak.
(3) Bilgi ile, ilimle.
(4) Varını yoğunu ve bütün mevcudiyetini yaksın. 18.3.1944