Aşk çektirir bize hicran,
Çeke çeke bitti derman…
Acep çare bulacak mı,
Dirilip de gelse Lokman?
Ben çekerim güle güle,
Misâl olduk biz bülbüle;
Nasıl hasret çeker, ağlar
Toprakta yetişen güle…
Bildirmek isteriz, derin…
Hâli böyle, Sen Dilberin…
Duyana, misal değil mi:
Ferhad ile olan Şirin?
Böyle geçer evvel, âhir,
Kimi gaip, kimi zâhir.
Anlıyana gösteriyor
Hemi Zühre, hem de Tâhir.
Tutmuş aşireti, ili…
Bizlerden söylüyor dili;
Kerbelâ’yı ateş etti,
Leylâ için o Fuzûlî.
Görür isek: hâlâ yanar…
Söndüremez, yağarsa kar.
Mevlâya âşık olanın,
Yanarken gözleri arar.
Böyledir âşıkın işi…
Sâdıkın olmaz teşvîşi;
Bu hâl, bir çelik leblebi,
Kesmez her beşerin dişi.
Bu hâl böyledir, acaip…
Düşeni ederler tâyip,
Eğer yönünü dönersen,
Dert ile gam eder takip.
Binde biri razı olur,
Candan geçer, sonra bulur;
Bu (Emre) razı olunca,
Dört köşeden etti zuhur.
Saat:9.25
17.12.1950