Aşk bastırdı, nideyim…
Aşkın derdini deyim; (1)
Aşka can feda ettim,
Bu yolda zehir yeyim. (2)

Edenler Dostu seyran,
Görür, olurlar hayran;
Yanıp aşkı bilmiyen,
Bizlere olur düşman.

Aşk geçer mi her ele,
Olmazsa Hakla bile… (3)
Münkirler âşıka der,
Her ne gelirse dile.

Âşıklar eder kabul;
Böyle gider Hakka yol;
Eğer Hakka âşıksan
O sözlere razı ol.

Kim olur taşa razı (4)
Aşktan alır murazı;
Tâ ezelden yazılmış
Âşıka kara yazı.

Razıyız ne yapalım.
Aşktan hizmet kapalım;
Biz tuttuk aşk yolunu,
Niçin geri sapalım;

Bakarsın sana yoldaş,
Arkandan atarlar taş;
İnanma güldüğüne,
İçten ederler savaş.

Öldürür bulsa fırsat,
Ölmez âşıkta hayat.
Biz onları sevince,
Verildi bize murat.

Sev amma etme ülfet,
Huyları bize ibret;
Sen onlara yaklaşma,
Uzaktan iyi seyret.

Varma (5) hâli bulaşır,
Giyme huydan çamaşır;
Geri dur Dostu seyret, (6)
Zalim nefsini şaşır.

Söylendi benim hâlim,
Görünüyor hayalim…
(Emre)! sözlerin sana;
Çünkü nefsin çok zalim.


(1) Diyeyim.
(2) Yiyeyim.
(3) Bile = beraber.
(4) Kim taşlanmaya yani ayıplanmaya katlanırsa.
(5) Varmak = gitmek : onun yanına gitme; sonra sana hâli bulaşır.
(6)”Seyretmek” fiili, ismin “e” hali ile kullanılmaktadır. 8.5.1944