Âşıkların aşk tadını alırlar,
Âlem ölse, onlar diri kalırlar;
Geldikleri yollarını bilenler,
Gayret edip yine sana varırlar.

Âşık olan, aşktan etmez şikâyet,
Âşıklara aşktan olur inayet;
Sen Dilbere âşık isen sevdiğim,
Bu kapıda kabul olur her hacet.

Her âşıklar bu kapıdan girmişler,
Girer iken kan ile tuz yemişler.
Mansur gibi razı olan âşıka,
Görülmemiş devlet tacı vermişler.

Hiç bu esrar, yanmayınca görülmez
Bu kokudan yanmıyana sürülmez;
Bu kokudan biraz alan âşıklar,
Daim ağlar tamam almazsa gülmez.

(Emre)! canı bu kokudan ayırma,
Bu şişeyi her meclislerde kırma,
Cennet, huri, gılman,vildânı bırak,
Âşık isen Dosttan gözünü ırma, (1)

6.12.942


(1) Irmak = uzaklaştırmak, ayırmak; “ırak” kelimesindeki “ır” kökünden.