Âşık sana her varlık,
Yakındır, yok aralık;
Âşık olan gönüller
Hiç olur mu karanlık…
Bunlar yanar her vakıt,
Yüzünü bize bakıt; (1)
Cemalin deryasını
Âşık gönlüne akıt.
Görenler inanıyor,
Sen Dosta dayanıyor;
Aşkın gelirse bize,
Her taraflar yanıyor.
Eğer düşse denize,
Deniz dönüyor bize;
Denizdeki balıklar,
Âşık olmuş o yüze.
Yanarlar için için,
Misaldir bizim için…
Sen Cânâna âşık’tır.
Yanıyor İns ile Cin.
Bu hikmet gayet derin,
Âşıklar olmaz serin;
Cayır cayır yanıyor
Âşıkı sen Dilberin.
Görün! onlar hep hasret…
Dilerik (3) senden hacet, (4)
Her âşıklara görün,
Biri olmasın hasret.
Hep senden ayrı değil,
Tarif eder bütün dil;
Senin aşkın olmazsa
Görmek olur mu kabil…
Bu aşkın bize yeter…
Gelse kalır mı eser…
(Emre) ölmeğe razı,
Her daim Seni ister.
(1) Bu aşkın neticesinde ele geçecek şey işte bu rezalettir.
(2) Bize yüzünü seyrettir.
(3) Dilerik = dileriz.
(4) Hacet = rica, dua.