Âşık isen ol pehlivan,
Nefsin sana durur düşman;
Bundan gayri her hâl yalan…
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Rıyâzatla nefsini yık,
Seni yere vurmuş, ayık! (1)
Boşa çürür birgün kayık…
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Kuvvet gidiyor kanından,
Benim dediğin canından;
Utan cihan sultanından,
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Sanma vücud semiriyor,
Ömür seni kemiriyor,
Canın, mâlûm, seni yiyor:
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

“Ben” dedin, seni aldattı,
Uyuttu, yerlere attı,
Yılan, çıyanlara sattı…
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Niçin seversin yılânı…
Yiyor dolanı dolanı, (2)
Yutturuyor her yalanı.
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Aklından çıkar akrabı, (3)
Derin (4) olmuş onun kabı;
Kur’andan duy her hitabı…
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Seni senden eder uzak,
Sever, seni, kurar tuzak;
Hakkı bil, bunları bırak;
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

Sen de bunlardan uzaklaş,
Atarlarsa, değmesin taş;
Seni Hakka ederler farş… (5)
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

(Emre), bunlar kolay ölmez,
Yerler, dahi ölmek bilmez;
Seni aşk ile başını ez;
Ömür tükeniyor, uyan,
Aşktan gelen gama dayan.

3.10.942


(1) Ayık! = ayıl; ayıkmak = ayılmak.
(2) Dolana dolana.
(3) “Akrep” kelimesi haalk telâffuzuyle “akrab”dır.
(4) Senin derin, senin cildin.
(5) Fars etmek = rezil etmek, mahcup etmek; “sırrı fâş etmek”ten galat olsa gerek.