Âşık! bir söz deyim sana,
Sen dinlersen yana yana:
Bu hâl, hiç gelmez irfana…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Hakikatta Haktır mürşit,
Fakat sözü tamam işit:
Âşıklar olmaz mukallit…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Hâli olan tamam doğru,
Ağlar, gözü olmaz kuru;
Hakikati bilmez uğru. (1)
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Âşık bilir hakikati,
Daim tutar doğru hattı;
Hâdî bilir o kıymatı…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Kendisini sanır ölü,
Fırkat ile dolar gönlü.
Solmaz o bahçenin gülü…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

O illerin gülü solmaz,
Yere düşüp toprak olmaz,
O gülü her adam bulmaz…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Gönüldedir, denen güller,
Gören ağlar, dışı güler;
Onun için hep türküler…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Bütün sözler onun için,
Gören yanar için için;
O der: “bu varlıktan geçin!”
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

Görmek isterseniz beni,
Düşünmeyin bu bedeni;
Ölçülmez bahçenin eni…
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

O bahçeyi bilen, demez;
Derse, bir daha gidemez;
Âşık isen, yürü, sen gez,
İşin taklit değil ise,
(Emre) destur verir ise.

2.11.942


(1) Uğru = hırsız.