Allah versin akıllar,
Uyuşmuşlar hep bunlar;
Yılanlar arasından
Yollarını ararlar.

Hepisi olmuş gaip,
Bütün düğüm olmuş ip;
Kolay kolay çözülmez,
Hak göndersin bir sahip.

Birbiren dolaşmış,
Çözeyim diyen şaşmış;
O düğümden kurtulan,
Dilber iline aşmış.

O, bizi yur (1), kor “Kaf”a,
Kurtulan eder safa;
Delil gerek göstere (2),
Bakmak gerek Mushaf’a

Etmek lâzımdır tefsir,
İlim olmalı zâhir;
Aranılan, bir nokta:
“Âdem” dir evvel, âhir.

Secde etmeli ona,
Yanmak lâzım aşkına;
Allah için acıyın
(Emre) gibi şaşkına.

Aşk onu etmiş mahkûm,
Yakıp eylemiş mazlum;
Şükürler olsun Dosta,
Aşktan gidiyor yolum.

Hep tutalım elele,
Kavuşalım o “il”e,
Varıp yardım edelim,
Hak için Cebraile.

Vardık, etmeyiz minnet,
Yandık, kalmadı illet;
Âşık için Dilberi
(Emre) eylemiş ziynet.

O Hakkın Dilberini,
Öttürür dillerini;
Âşık olan seyretsin,
Açmış ziliflerini.

Kim varırsa yanına,
Kıymalıdır canına;
Bu (Emre) kurban etmiş
Evvelden Cânânına.


(1) Yumak = yıkamak; yur = yıkar.
(2) Göstere = göstersin 4.11.945