Al eline defteri,
Medhedelim Dilberi…
Sen Hakka âşık isen
Edepten kalma geri.
Âşıka lâzım edep,
Okutuyor her mektep;
Dostu arıyan âşık,
Edep ile buldu hep.
Âşıka lâzım hayâ,
Bu yola başı koya.
Edepliler görüyor
Cânânı doya doya.
Âşıka edep gerek;
Edeb et, seni görek… (1)
Eğer gönlün temizse,
Al da bu edebi ek.
Bu yol edepten geçer,
Geçen olur nefse er;
Hak yüzünü göremez,
Olmazsa ondan eser.
Edep, Hakkın yoludur,
Edepliler kuludur;
Sade ben değil diyen,
Bütün kâmiller diyor.
Edep ile olur hac,
Edep olmayandan kaç;
Muhammed edep ile
Yedi gez etti miraç.
Edeple gezdi “Arş”ı,
Dosta ulaştı başı;
Edep ile seyretti
“Kavis” denilen kaşı.
Edepte oldu fâni,
Gezdi iki cihanı;
Edepte fâni olan,
Haktan ayırmaz canı.
Edep ile gidilir,
Edebi bilen bilir…
Edep ne kadar büyük…
Bunu edepliler der.
Edep ile Dosta var, (2)
Âşık! edebe yalvar…
Edeplilerin yüzü
Her dem parlar, sanki kar…
Edep yüzleri yıkar,
O yüze Cânân bakar;
Bu (Emre) nin gözünden
Edep için su akar.
(1) Terbiyeli ol da seni görelim.
(2) Var! = git! ulaş!