Ağlıyarak gelir, dünyâya, doğan,

Görenlere birdir, alanla veren,
Benim midir acep beden?

Ağlıyarak gelir, dünyâya, doğan,
Ana karnındaki, gıdâsıdır kan,
Elbisesiz verir, hem dahî üryan,
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Feryâdından başka, dili mi döner?
Görüp hisse almak, en büyük hüner;
Nerden sadâ gelse, yönünü döner,
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Dâimâ beklerdi, ana südünü,
İdrâk edemezdi, dün ile günü,
Ağlar, çıkarırdı, ağzından ünü,
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Bilmez ama, görür dâim, (Dilber)i,
Zannederiz onun, yoktur haberi…
İlmini saklıyor, et ile deri;
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Gizli hazînedir, fakat bellisiz,
Arzû, emel yoktur, gaayetle temiz,
Uyansak, görürüz, o âlemi, biz;
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Ne kadar zor büyür, insan yavrusu…
Vücûdu büyütür, dünyâ uykusu;
Başka mahlûk doğsa, arar gıdâ, su;
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Nerelere vardır, büyürse insan…
Tekâmül edince, bilir çok lisan;
Âdeme edilmiş, bu akıl, ihsan;
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Girdâba dayanır, kiminin yolu,
Rahmâna ulaşır, bindebir kulu;
Nice çeşit hâller, insanda dolu…
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Uyanırsan (Emre)! açılır âfâk,
Seni azad eder, giydiğin toprak;
Silkinirsen eğer, kabûl eder Hak;
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Zuhûr eder senden, bilinmez ilim,
Dostuyun bir ismi, söylenir: (Alîm); (1)
Nutkeyleyen: Mevlâ; sen deme: dilim!
Uyan da ibret al, seyreyle gönül!

Zapteden: Selim Akgül
Saat:13.20


(1) Dostuyun = Senin Dostunun. 1.12.1954