Âdem ile ben sürüldüm,

Âşık bir derde çatar,
Ne kadar kaçarsan, kovalar kader;

Âdem ile ben sürüldüm,
Tevrât ile ben dürüldüm,
Bakan, ben’im, ben görüldüm;
Akıl, idrâk etmez beni.

Göğe çıktım Îsâ ile,
(Tûr)a çıktım Mûsâ ile,
Elindeki (Asâ) ile;
Akıl, idrâk etmez beni.

Benim ile oldu Dâvud,
Benim ile dâim Mâbud,
Hem inciyim, hem de yâkut;
Akıl, idrâk etmez beni.

Berâberdik Süleymanla,
Çok çeşitlenmiş insanla,
Duyup diyen her lisanla;
Akıl, idrâk etmez beni.

Gezer idik Yahyâ ile,
Bürünürdük hayâ ile,
Toprak ile, kaya ile;
Akıl, idrâk etmez beni.

Zor çözülür bu muammâ,
Alan alsın, oldu yağma!
Benim ile dolu semâ;
Akıl, idrâk etmez beni.

Kâfir ben’im, mü’min ben’im
Hakka giden her dîn benim,
Lâyıklara izin benim;
Akıl, idrâk etmez beni.

Zelîl ben’im, hâkan ben’im,
Cümle gözden bakan ben’im,
Her çiçekten kokan ben’im,
Akıl, idrâk etmez beni.

Hızır-İlyas eli ben’im,
Ahmed dostu Ali ben’im,
Mânâ söyler dili ben’im,
Akıl, idrâk etmez beni.

Uyandım, kapladı zillet,
Her tarafım dolu illet;
(Emre) etsin bana minnet;
Akıl, idrâk etmez beni.

Zapteden: Zâkir Akiz
Namrun, Saat:8.45


23.8.1957