Açınca, Solmaz Gülüm,

Evveldenberi Felek,
Bu derdin dermânı: Bir (Teslîmiyet)…

Açınca, Solmaz Gülüm,
Ötünce, o Bülbülüm,
Mâşûkuna kavuştu
Bu benim zayıf gönlüm.

Bitişti, hiç ayrılmaz,
Kılar (Dâimî Namaz);
İçinde tavâf eder,
Bildi: O imiş Hicaz.

Değil, taş ile toprak,
Değil, dökülen yaprak;
Her dâim çıkan sesi,
Dinleyene: (Enelhak!).

Değil, Mekke, Medîne,
Bitişiktir bu dîne;
Zaptedemedi (Emre),
Bilmeyen, taşlar yine.

Yanınca, eyledi fâş,
Yaktı o (Göz) ile (Kaş);
Bilir, fedâ, çok olmuş
Bu yolda binlerce baş.

Neyleyim, (O)ndan, oyun,
Ateşine yoktur son;
Emir kendinden geldi,
Der: (Bu deriyi soyun!).

Olsun bu canım fedâ,
Yeter ki etsin edâ;
Bu (Emre)nin içinden,
Durmaz gelir bu sedâ.

Zapteden: Rûşen Mirici
Saat:21.00


17.7.1954