Açıl ey bâdisabah,
Bizleri yakıyor ah
Yüzlerin görünmezse
Bizler olmayız iflâh.

Lutf et de atsın şafak,
Yanıyoruz, bize bak;
Sen bu zulmet ipini
Merhamet eyle, bırak.

Bu perde sendedir, aç,
Biz tavaf edelim Hac; (1)
Aşk nuru yüzündedir,
Âşıkın gönlüne saç.

Biz yanarız, bu olsun,
Lâyık gönüle dolsun;
Bu gaflet tılısımı,
Merhamet et, bozulsun.

Kalksın artık bu perde,
Nura boyansın dîde;
(Emre) dayanmaz oldu
Hasretten gelen derde.

Cânân! perdeyi kaldır,
Zatsın, perden hayaldir;
Hasretin durmaz yakar,
Halâs olmak muhâldir.

İstenilmez kurtulmak,
Görünsen, bizler baksak;
Biz canı alamadık,
Yandık, basınca ayak.

Kim görürse olur kul,
Böylece biter bu yol;
Başka türlü çare yok,
(Emre), canı ver, kurtul.


(1) “Hac” kelimesi, burada, “Kâbe” yerine kullanılmıştır. 25.12.1945