Bu doğuş da değerli karikatürist Turhan Selçuk’un, örümcek kafalı irticâi ve mürtecii temsil eden güzel karikatürü dolayısiyle doğmuştur. Bu karikatürde mürteci’ , ayakları Rus orağından olan bir örümceğe benzetilmiştir. Emre, çok hoşuna giden bu mânâlı ve nükteli karikatürü uzun uzun seyretmiş, doğuş da bu alâkadan doğmuştur:

(Hâl) gelir, (Emre)yi, eder istîlâ,
Sesi durduramaz, der ki: essalâ!
Sükût etmek ister, elinden gelmez,
Evvelden tutuldu, nitsin, bu hâle. (1)

Gönül! gözlerini, aç sen bir kerre:
Bir güneş doğmuştur, gör, birdenbire;
Nice boşalmıştır, dolmuş bu Küre…
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Ne âlimler gelmiş, saçmış ilmini,
Birçok şekillere, döndürmüş dîni;
Eğer kulak versen, aldatır seni;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Güneşin önüne, olmuşlar bulut,
Arkasında kalmış, sevdiğin Mâbûd;
Sen de öğrendiysen, onları unut;
Sen de bunlar gibi, gelir geçersin.

Onlar aldatmışlar, kendilerini,
Avara ederler, uyarsan, seni, (2)
Çamurla örtmüşler, gün gibi dîni…
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Başlarını yemiş, zâlim örümcek,
Anlamamışlar da, demişler: melek;
İlim ile olur, onları görmek;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Canlarına geçmiş, bu zâlim (orak)
Halbuki, her dîne, ne kadar uzak…
Uyanmıyanları, tutar bu tuzak;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Anlasalar: var mı, bir zerre şefkat?
Bu dönen dünyâya, olmuşlar illet;
Tutulanın sonu, mutlaka zillet;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

O hâl, gelip geçen tûfâna benzer,
İyice düşünsen: zindana benzer:
İçi bir ayıdır, insana benzer;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Sıkıntı geliyor, anılsa adı,
Hiçbir cinâyetin, var mıdır tadı?
Sözüne aldanır, sakallı kadı;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

(Emre) bir hâl gördü: gayet münevver,
Çok sevdiğindendir, riyâsız över;
Câhil, gücü yetse, gelir de döğer;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Turhan Selçuk diye, verilmiş isim,
Akrebe benziyor, yapmış bir resim,
Birşey yapamazlar, olsalar hasım;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Cinsini sevmiyen, hayvana benzer,
Dışı insan gibi, Şeytana benzer;
Gözünü açanlar, Rahmâna benzer;
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Kimseyi incitme: rahmet okunsun,
Şefkat nazarından, kefen dokunsun,
Ağzından çıkan söz, dünyaya konsun,
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Cehil uykusundan, (Emre)! sen uyan,
Bütün mahlûkata, gel, iste ihsan,
Kime bâkî kalmış, verilen bu can?
Sen de bunlar gibi, gelir, geçersin.

Zapteden : Vasfiye Değirmenci
Saat:11.10


(1) Birinci dörtlüğün kafiye tertibi diğer dörtlüklerden farklıdır. Doğuş, önce bu tertipte doğacakken, inkıtâa uğrayıp nakaratlı dörtlükler hâlinde doğmuştur.
(2) Avara etmek = yoldan alıkoymak. 16.12.1952