Ben sevince Dilber’i
Gözündeki cevheri,
Aklım başımdan gitti,
Yanarım çoktanberi.

Dayanamaz oldu can,
Âleme etti îlân;
Hâlim târîf edilmez,
Kâfi değil bu lisan.

Dünyâya etti meşhur
Bu hâl, edince zuhûr;
Tutulunca bu dilim,
İçten içe konuşur,

Sükûtumdur nişânı,
Yakar iliği, kanı;
Âşikâr edebilsem,
Nûr eder bu cihânı.

Kaanun, buraya kadar,
Böyle edilmiş karâr;
Onu görmek istiyen,
Âşık olandan arar.

Bulur onu, külünden,
Buldum, yanıyorum ben;
“Ölmeden ölmek” gerek,
Giymeli canlı kefen.

Böylecedir kaanûnu,
(Kalem)i, hem de (Nûn)u;
Varır, orda dayanır
Bütün ilimler sonu.

İlim, burada, âciz,
Gaaibolur burda iz;
(Emre) târîf ederken
Kalbi ediyor cız cız.

Nasıl idrâk etsin kul…
Bir kalbden bir kalbe yol;
Bilmiyene göstersek,
Bizi ederler mes’ûl

Zapteden : V. Değirmenci
Saat:8


23.2.1954