Aşka tutulmuşum, ârı neyleyim,
Canı gaaibettim, kârı neyleyim…
Her tarafım benim, kesti ateşe,
Söndürmek bilmiyen karı neyleyim…
Ona karışmışım, canı neyleyim,
Gördüm, mevtâ oldum, kanı neyleyim…
(Evvel)e, (Âhir)e, vakta karıştım,
İleri, gerisiz ânı neyleyim…
Tanrı ile birim, kulu neyleyim,
Dünyâdan geçmişim, pulu neyleyim…
Aradığım yollar, oldu (Bir Nokta),
“Tarikat” denilen yolu neyleyim…
Çürüyüp gidecek malı neyleyim,
Zevâle erecek hâli neyleyim…
Ben bir meyva idim, yedi Sevgilim,
Devrilip gidecek dalı neyleyim…
(Hacerül’esved)im, beni neyleyim,
Kefene benziyen teni neyleyim…
Dilimden söylüyor, gözümden gören,
Ondan ayrılırsam, beni neyleyim…
Deryâ-yı Muhîtim, suyu neyleyim,
Derede çağlıyan huyu neyleyim…
Eridim de aktım yeryüzüne ben,
Toprağa karışan boyu neyleyim.
Gaflet konuşacak sözü neyleyim,
Sevdâya tutulan özü neyleyim…
Görünce, karıştım ben Sevdiğime,
Vîrânı seyreden gözü neyleyim…
Koyup da gidilen eli neyleyim,
Aşka tutulmıyan dili neyleyim…
Dost’un havasına kapıldı gönlüm,
Çeşit çeşit esen yeli neyleyim…
Harâb-edilecek bağı neyleyim,
Vücutta eriyen yağı neyleyim…
Bedenim, olmuştur (Mûsâ Durağı),
Hareket etmiyen dağı neyleyim…
Kuruyup kalacak başı neyleyim,
Siyaha bürünmüş kaşı neyleyim…
Dillerde söylenen oldu bu (Emre)
(Sidre-i Müntehâ), (Arş)ı neyleyim…
Zapteden: İhsan Yöntem.
Saat:8.30
29.9.1960