Yârab! ne hâle düştük,
Nerden senle görüştük…
Bizim oldu her gözler,
İçinden şarâb-içtik.
Olduk ayılmaz mahmur,
Bildik, bu imiş huzûr;
Şükür, girdi kalblere,
Ebedî, orda durur.
Olduk Leylâsız Mecnûn,
Etti bizleri meftûn;
Sofular secde eder;
Gören, eğer mi boyun?
Bu imiş Canlı Mihrap,
Candan okunan Kitap;
Vuslat, ona demeli;
Mâni’ oluyor sevap.
Okunuyor yazımız,
Tavâflı Hicazımız;
Çözülünce her bağlar,
Verildi murâzımız.
Ne anlasın taassup…
Onlar dâimâ mahcûb;
Geldi (Emre)yi sardı
O, (Habîb)-olan (Mahbûb).
Âşıklara budur dîn;
Hiç tükenmiyen zengin;
Durmaz dâvet ediyor,
Bizden, Muhammed Emîn.
Gelene, eder himmet,
Kapıyı açar cennet;
Ey hakîkî âşıklar!
Yüzünü açtı, seyret!
Zapteden: Müncibe Görgün.
Gaziantep, Saat:23.30
17.11.1960