Yol ver dağlar, yol ver, Yare varalım,
Derdin çâresini, Ondan soralım;
Gönlümüz bağlanmış, gaafil olarak,
Sevdâ pençesinden; biz kurtaralım.

İmdat-et, yüzümüz olmasın siyah,
Bu girdap gaayet zor, bulalım felâh;
Kucağını açmış, bekliyor bizi,
Ne kadar güzeldir, Hazreti Allah…

Bizi çağırıyor, takvâ yolundan,
Bakıp görünüyor, âşık kulundan;
Hesapla kitapla, attım adımı,
Ancak anlaşılır, hâli, sonundan.

Sadâsı tatlıdır, bülbüle benzer,
Kendini saklıyan gönüle benzer:
Kulağımız duysa, görse gözümüz;
Çok güzel domurcak bir güle benzer.

Zümrüdü andıran ziyâya benzer,
Nice gözden doğan, o aya benzer;
Onu hissetmeyen insan yüreği,
Ayaklar altında, kayaya benzer.

Beni kabûl eyle, benim Dilberim!
Benden ayrılmıyan, ey Peygamberim!
Eğer tatmasaydım, tatlı bu aşktan,
Güzelliklerinden, yoktu haberim.

Nerelere baksam, görünen sensin,
Bildim ki eyleyip, benden edensin;
Elimi indirdim, gökten, semâdan,
Taş, toprak değilsin, nurdan bedensin.

Fedâ etti, koydu eşiğe başı,
Sensin bu (Emre)nin, tek arkadaşı;
Mânevî âlemde, ederken seyrân,
Ey Dilberim, tutmaz, başka yoldaşı.

Darlara düşünce, imdâdı sensin,
Onun dimâğında, her tadı sensin;
Çeşitli söylenir, ismiyle resmi,
Hemi bu vücûdu, çift-adı sensin.

Zapteden: Müncibe Görgün.
Saat:11.00

Not: Konya yolunda, otomobilde doğmuştur.


3.1.1961