Yâ İlâhî, sana yüzüm karadır,
Sen Gaffarsın, ben sana yalvarayım;
Doğru yoldan benliğim koydu geri,
Aşkını ver, sen Rahîm’e varayım.

Aşkındadır ciğerimin yarası,
Yine aşk ver o yaraya sarayım.
Cümle derdin çareleri aşk iken,
Niçin başka yerden derman arayım.

Kara toprak gibi yerde yatarım,
Eğer gelmez ise aşkından payım.
Bir zerre gelse aşkından fakire,
Şen olur, gönlümde doğuyor ayım.

Sen aşkını gönderirsen sevdiğim,
Tamir olur benim gönül sarayım.
O saraydan birlik topu atıldı,
Çevkeni ver ben canıma çarpayım (1)

Can için de yuvarlanıp duruyor,
Gece gündüz ben çalışıp kapayım.
Topu gördü can gözlerim, dayanmaz,
Feda olan gözü niçin kapayım?..

Vâdeyledim bu yollara canımı,
Niçin kurban olanı kurtarayım?..
Ben ölmeye razı oldum o yolda,
Tek göreyim, seve seve yatayım.

Şükür olsun, canım Dosta kavuştu,
Razıyım ben, ateşlere batayım.
(Emre) ile çok çalıştık bu yolda,
O şehirde bilinmedik ustayım.

7.11.942


(1) “Gûy” denilen topa vurmağa mahsus eğri bir değnek. Eski İrnlıların oynadıkları bir oyunun âletlerinden.