Bu aşk beni parçalar,
Çünkü kendi derdi var.
Hakkın aşkı gelirse,
Ellerim deblek çalar.
Yine çalarız deblek:
Zevk ile seni bilek… (1)
Âşık gönlü bahçedir,
Gönlüne gönlünü ek. (2)
Ekilenler yetişir,
O bahçeye bitişir;
Gözdür onun kapısı,
Temizlen de sonra gir.
Girenler olur temiz,
Arzu bizim neyimiz… (3)
Dışarda kalır isen,
Sıtr edemez seni bez. (4)
Beraber olur toprak (5)
Sana hiç görünmez Hak.
Hakkı görmek istersen,
Canım, benliği bırak.
Âşık! burada dayan,
Sen âşıksan, durma yan;
Bu ateşte yanana,
Dilberim, olur ayan.
Geldi aşktan havadis,
Yürekte kalmadı is;
Sana âşık olanda,
Aceba kalır mı his…
Bilmez, onu assalar,
Kafasına bassalar…
Dostu ayan görenler,
Canını Dosta salar.
Âşık, seyr et yüreğe,
Sana nazarı değe…
Dostu görmek istiyen,
Herkese boyun eğe…
Hakka eğilir boyun…
Kirli isen orda yun. (6)
(Emre), Hakkı görenler,
Kurt ise, olur koyun.
(1) Seni zevkle bilelim diye.
(2) Sen onun gönlüne kendi gönlünü ek.
(3) Arzu, bizim nemize lâzım.
(4) Bez = kefen. “Bizim aramıza girmezsen çıblaklığını, yani nefsinin fenalıklarını o dokuz arşınlık kefen örtemez” denmek isteniyor.
(5) Toprak gibi özsüz kalır, bu mal, mülkle başrolursun.
(6) Yun = yıkan ; yunmak = yıkanmak.